Spor neydi? Spor, emekti.

Melabaaaa!

Uzuuun bir aradan sonra, yeniden birlikteyiz. Pandemisiydi, karantinasydı, siyasetiydi, ekonomisiydi, felâketler, ilişkiler derken; iyice şaftımız kaydı. Tepemizden, helikopterle prozac filan püskürtmeyecekleri de belli olduğuna göre, kendi psikolojimizi kendimiz düzelteceğiz. Yapacak bir şey yok. 🤷‍♀️

O kadar uyuşmuş ve çaresiziz ki, “Fark etmez.” ifadesi yaşam biçimimiz oldu. En çok keyif aldığımız şeyleri yaparken bile bir memnuniyetsizlik bulurken, artık bunun koca bir şımarıklık olduğuna aydık. Böylece, hepimiz birer Polyanna’ya dönüştük; her şeyden bir mutluluk sebebi çıkarmaya başladık.

Hah, tam da böyle. 💆‍♀️

Depresifliğimizden az da olsa sıyrılabildiğimiz, ortak bir noktada buluşabildiğimiz bir alan vardı: Spor! Özellikle ilgilenenler ve gündemden kaçmak isteyenler için bir deşarj ögesi; eğlenceli bir mazeret oldu. Mayıs ayında, futbol sezonunu Beşiktaş’ın şampiyonluğuyla tamamladık. (Oleeeey!🦅) Haziran ve Temmuz aylarına geldiğimizde ise; Allah’ın cezası koronavirüs yüzünden 2020’de yaşayamadığımız Avrupa Kupası ve Olimpiyat heyecanına, nihayet bu yıl tanıklık ettik.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde; zibilyon tane spor salonu, katrilyon adet tenis kortu ve basketbol sahası bulunduğunu düşünürsek, olimpiyatlara çok daha fazla sayıda sporcumuzun katılmasını bekleriz. Gerçi bizim spor salonları daha çok şu şekil oluyor:

“Eee, yürüyo musun hiç? Bana falan…”

Olimpiyatlarda, ilk kez 13 madalya alarak kendi rekorumuzu kırdık. Ayrıca, kürsüye çıkmayan; ama finalde başarı gösteren sporcularımızla da gurur duyduk. Mücadelenin hakkını verdiler. Özellikle kadın sporcularımız, “Eeahh, yetti sizin ataerkil toplumunuz be!” dercesine yarıştılar. Canım kadınlar! 🥰

Olimpiyatları kazanmak, kırılan rekorları egale etmek elbette çok değerli. Ancak, bu organizasyona katılmak bile, sporcular için prestij kaynağı. Yine de gördük ki, hiç kimse bunun arkasına sığınmıyor; madalya için canla başla uğraşıyor. Gelgelelim, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda durum farklı. Önemli olan katılmak değil; kazanmak. Dolayısıyla, burada daha büyük bir mücadele bekliyoruz değil mi? Maalesef arkadaşlar; bu bizim için geçerli olmadı.

“Aman ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey🥺” diyerek, çılgın paraların döndüğü futboldaki müthiş (!) başarımızdan bahsetmek istemiyorum. Ülkenin ata sporuymuşçasına yapılan yatırımlar, dev sponsorlar, para yedirilen menajerler, skandallar, şantajlar, şikeler, kulüplerin altyapılarında oynayan gençleri yok sayarak, ithal ettiğimiz futbolcular… Hepsinin karşılığını aldık maşallah.

Topun hareket etmesi, büyük talihsizlik olmuş. 🙁

Özellikle, grup maçlarını 0 (sıfffffııırrr) puanla ve -7 (eksi yedi, evet) averajla tamamladığımızı, akabinde teknik heyetin ücretlerinin arttırılmasını, buram buram motivasyon kokan kupa marşlarımızı filan konuşmaya gerek yok bence. Aayh, şiştim!

Şunu kabul etsek, hepimiz rahatlayacağız: Biz burada, kendi çöplüğümüzde birbirimizi yiyoruz. Dünyada, başka takımların karşısına çıktığımızda üç aşağı beş yukarı hepimiz aynıyız. Pek çok yetenek var. Ne yazık ki; disiplin, azim ve çalışma olmadan bu hiçbir işe yaramıyor. Buna en güzel örneği; bir zamanlar Beşiktaş’ta oynayan Quaresma için verebiliriz. Kendisi gibi Portekizli olan oyuncu için, Ronaldo şunları söylemiştir: “Quaresma, benden daha yetenekli. Ama ben ondan daha fazla çalıştım.” Yaaa, ne biçim koymuş lafı di mi?

Neyse… En iyisi, daha fazla yorum yapmayayım ben. Malum, ülkemizde “futbol yorumculuğu” adı altında, kolay para kazandıran bir iş kolu yaratıldı. “Bu benim düşüncem sonuçta.” diyerek milyonlar alanlar var. Lig maçları başlamışken, durduk yere kimsenin ekmeğine mani olmayayım. 😈

Ata’m, konuyla ilgili gerekeni söylemiş zaten:

🖤
4 Yorumlar
  • Özge Tuğcu
    Yayınlama 09:14h, 15 Ağustos Yanıtla

    Yine havada kapıldı ve bir nefeste okundu harikasın 💕

  • Hülya Şerruf
    Yayınlama 10:34h, 15 Ağustos Yanıtla

    Kalemine sağlık Göksu’cuğum. Bir çırpıda okudum❤️😘

    • Göksu
      Yayınlama 11:21h, 15 Ağustos Yanıtla

      Hocam, eksik olmayın ☺️
      Çok teşekkür ederim ❤️❤️

Post A Comment